bugün
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü18
- günahların takımı galatasaray9
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- anın görüntüsü19
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak14
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- zall beceremiyorsan bırak git15
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor14
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi17
- icardi190511
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması12
- ismet gurbuz 202413
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- ali koç9
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması13
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması20
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- cami tuvaletinin paralı olması9
entry'ler (92)
Davranışın Cinsiyeti yoktur. Ne kadar kendinden vazgeçtiğinin önemi vardır. Ya da ne kadarını kaldırırsın dönüp kendine sorman gereken soru budur? Yalnız kaldığında konuşacağın benliğine ne kadar kendini anlatabileceksin?
ilkinde yaptığın ne varsa yapma iyiside kötüsüde...
insanın evrimleşme sürecinden kaynaklı hala bazı duygularının bir kelime karışılığı yoktur.
Benim ifade edemediğim bu duygu ise, 7 senelik evlilik hayatımın bitmesinin ardından boğazımla kalbim arasındaki bölgede sıkışıp kalan ve tanımlamak istesen ‘acı’ Diyebileceğin ama acıyla uzaktan yakından alakası olmayan, ne bir şiirde ne bir kitapta ne bir romanda okuyabileceğin bir şey. Evet şey. Size bunu anlatabileceğim hiçbir tarifim yok. En yakın tabirle kelime zincirine dökmem gerekirse,
-yıllar önce yazdığım bir şiirden Alıntı yaparak;
Aşk bir edebiyattır
Yağmurlu yolda ıslanmaya benzer
Tente altından yürümekte vardır ama
Zevk alırcasına ıslanmak ise aşka benzer
—şimdilerde
Benim artık ne bir yağan yağmurum var
ne de saklanabileceğim tentem ne de bir yolum.
Artık büyük bir boşlukta
elimde anlamsız bir edebiyatla hiçliğe şiirler yazıyorum.
Koca bir romanda yazsam anlatamayacağım. içimdeki bu büyük boşluğu...
Benim ifade edemediğim bu duygu ise, 7 senelik evlilik hayatımın bitmesinin ardından boğazımla kalbim arasındaki bölgede sıkışıp kalan ve tanımlamak istesen ‘acı’ Diyebileceğin ama acıyla uzaktan yakından alakası olmayan, ne bir şiirde ne bir kitapta ne bir romanda okuyabileceğin bir şey. Evet şey. Size bunu anlatabileceğim hiçbir tarifim yok. En yakın tabirle kelime zincirine dökmem gerekirse,
-yıllar önce yazdığım bir şiirden Alıntı yaparak;
Aşk bir edebiyattır
Yağmurlu yolda ıslanmaya benzer
Tente altından yürümekte vardır ama
Zevk alırcasına ıslanmak ise aşka benzer
—şimdilerde
Benim artık ne bir yağan yağmurum var
ne de saklanabileceğim tentem ne de bir yolum.
Artık büyük bir boşlukta
elimde anlamsız bir edebiyatla hiçliğe şiirler yazıyorum.
Koca bir romanda yazsam anlatamayacağım. içimdeki bu büyük boşluğu...
Sen hayatı istediğin kadar planla, hayat senin için yeni şeyler planlayamaya devam ediyor. Ve sen kendi istediklerine değil hayatın istediklerine yürüyorsun. Ve yine öğrendim ki hayatım getirdikleride o kadar kötü değilmiş
işte bir yandanda tesla falan piyasaya çıkıyor. Sonra elon musk marsta yaşam ünitesi kurmaya çalışıyor falan...
Neden bu kadar pis bir yer oldu burası?
içindeki ‘ben’e ulaşma yolunda ilerleyenlerin okuması gereken, okuduğunda bunca zamandır düşündüklerinin ütopik olmadığını anlayacağın kitap...
bizim bütün sokaklarımız denize çıkar. gittiğimiz her yerde bir deniz kokusu. kaç deniz olduk kim bilir...
düşündüren bir kuramdır. gerçeklik dediğimiz şeyi sorgulatır insana. Eğer bir simülasyonun parçasıysak simülasyonun amacı ne? simülasyon dediğimiz şey yaşayacağımız ortamı canlandırmaktır. bizim bu ortamımızın canlandırılmak istendiği bir üst akıllı varlık topluluğu varsa işte orası cehennemdir.
5. Boyutta yaşadığını söyleyen ve dünyada bazı kişilerle telepatik yolla iletişimle başlayıp farklı methodlarla iletişimi ilerleten galaktik bir ırk. Akaşa yayınlarında adına bir kitap mevcut. Yazarları dr. Norma j.milanovich, betty rice, cythia ploski
Kitapta oldukça açık ifadelerle bir çok konu ele alınmakta. Bu tür konulara ilgisi olanlara şiddetle tavsiye edilen kitapında ismidir.
Kitapta oldukça açık ifadelerle bir çok konu ele alınmakta. Bu tür konulara ilgisi olanlara şiddetle tavsiye edilen kitapında ismidir.
Hala anlatıldığı gibi muhteşemliği koruyan antik kent. Geç keşfettiğim için kendime kızdığım yer.
köklü bir eğitim kurumu olan, bursanın güzide okullarından biri olan ve son dönemlerde yaşanan olaylar silsilesi üzerine haberlere konu olan kurum. gerici zihniyetin ve gücün yanında olmak isteyen güç manyaklarının kendilerini ispat etme çabaları bir neslin yok olmasına sebep oluyor. okullar arzularınızı dayatabileceğiniz yerler değil çağdaş bireyler yetiştirmeniz gereken eğitim kurumlarıdır!
http://www.lodoshaber.com...z-lisesinde-neler-oluyor/
http://www.lodoshaber.com...z-lisesinde-neler-oluyor/
mesele bir kadının güvenliğiyse toplumdan ayrıştırmadan kadınları koruyun! kadınları ayrıştırmak bastırılmış cinsel ve şiddet dürtülerinizi kontrol altında tutamamanızdan başka bir şey değildir!
türkiyenin sorunları saymakla bitmez. bu demek değildir ki başka ülkelerin sorunu yok elbetteki var. Lakin bu ülkenin hızla geliştiğini iddia ettikleri bir çok yönü büyürken sorunlarıyla beraber büyüyor. Şu tarihlerde ülkemizdeki en büyük problem bence, güc'ün hadsizce dağıtılmasıdır. bu toplumun her bir bireyi eşit yaşama hakkına sahipken toplum içerisinde güç ayrılıkları oluşmuştur. her dönem oluşan ve bittabi olması beklenen bu güç, toplumun işleyişine bırakılmamış dışarıdan müdahaleler sağlanmıştır. bir kısmı ayrıcalıklılar sınıfına yükselmiştir. son dönemde ortaya çıkan olaylarla bunları çok net görmek mümkün. milli takım oyuncusunun olayı başlı başına bir güç tutulmasıdır. bu yaştaki birinin uçakta istediği olmadığı (oyuncağı elinden alınmış bir çocuk misali) için onu bunu arayıp hesap sorabilecek ayrıcalıkları bu insanlara kimler vermiştir? veya televizyonlara çıkıp toplumun kültüne saygısızca ithamlarda bulunabilenlerin gücü? ülke de büyük bir "güçlüden yana "kavramı oluşturulmaya başlanmıştır. olaylardan sonra bu güç gösterisinde bulunanlar hakkında işlemler yapılması hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. bir kere o çizgilerden içeri adımlar atılmıştır ve bir daha atılacaktır ve o adımları atanlar satrançtaki piyonlardır hem önemlidirler hem kaybedilebilirler. toplumu yavaş yavaş alıştırdıkları diğer bütün durumlar gibi güçlüden yana olana saygı göstermeyi de alıştıracaklar. toplum bir siyasi düşünceyle,dille, ırklarla değil güçlülerle, güçsüzlerle ayrılıyor. siyaseti,dini bu işin kılıfı!
sözlükte sevişmiyoruz belkide ondandır.
Kentleşen öfkelerimizin asi askeridir mutsuzluk.
Hayatımda görmediğim bir şekilde yarım saati fırtına, dolu, sağanak ve yıldırımlarla gelen yağmur. Gözün gözü görmediği bir yağmur. Eğer civar dağ köylerinde yağdıysa bütün hasat edilmesi beklenen meyve sebzeleri haşat edecek bir yağmur. Annemin 5. Kattaki evini balkonundan su bastıran yağmur. Anneannemin evinin giderlerinin taşıp evi su bastıran yağmur. Arabalarin yağmurdan önünü görmeyip kenara çekip dinmesini beklediği yağmur. Mikailin iyi planladığı yağmur. Bursaspora verilmiş bir mesaj olabilen yağmur. 55/60 yaş aralığındakilerin bile hayatlarında böylesini görmediklerini söyledikleri yağmur. Osmangazi, nilüfer ve yıldırım hattında yıldırım düşmesi sonucu yangınlar çıkartan ve uyduların tamamını etkisiz hale getiren yağmur. Sanırım afet böyle birşeymiş dedirten yağmur fırtına ve her neyse...
ilk defa tuvalet kağıdını ticari şekilde satmaya çalışan kişidir. sarısabır (aloe) özü ile nemlendirilmiş halde, Amerikalı girişimci olan Joseph Gayetty tarafından 1850'lerde "yüzyılın buluşu" sloganıyla, içinde 500 parça bulunacak şekilde rulosu bugünün parasıyla 12 dolara satılmaya başlanan ama ilk defa ticareti yapılacak olan bu sistemi pek tutturamayan insan.
orucun amacı zaten 11 ay boyunca senin karşısında hunharca yemek yediğin o fakirin "bedenine bürünmektir". o olmaktır. yani orucu anlamak lazım önce.
"pırasanın uyuşturucu bir madde olan "lactucarium" içerdiğini; eski mısır ve roma'da, iştah açıcı, uykuyu kolaylaştırıcı bir sebze olarak görüldüğünü okudum. (zamanla benzerleriyle melezlenip günümüz pırasası elde edilmiş..)
yunanca aynı anlama gelen práso (πράσο) sözcüğünden alıntıdır. sözcük eski yunanca aynı anlama gelen práson (πράσον) sözcüğünden evrilmiştir. büyük ihtimalle yunanca'da yeşil anlamına gelen "prasinos" kelimesinden türetilmiş.."
diye bir bilgi okuyup paylaştım.
yunanca aynı anlama gelen práso (πράσο) sözcüğünden alıntıdır. sözcük eski yunanca aynı anlama gelen práson (πράσον) sözcüğünden evrilmiştir. büyük ihtimalle yunanca'da yeşil anlamına gelen "prasinos" kelimesinden türetilmiş.."
diye bir bilgi okuyup paylaştım.